3. ÇEVRE ÖĞRETMEN

Reggio Emilia Yaklaşımında, çocukların meraklarını araştırabilecekleri,
duyularıyla iletişime geçebilecekleri ve öğrenmelerini somutlayabilecekleri fiziksel çevrenin bütününe “3. Öğretmen Çevre” kavramıyla ifade ediliyor.

Çocuklar için "oyun", yetişkinler için "proje"

Her ne kadar “Projeler” başlığını koysak da, "Proje" isimlendirmesiyle ezmeden, çocukların merakları ile biçimlenen "öğrenme deneyimlerimizden" bahsetmek istiyoruz. Meşe Palamudu’nda, önceden hazırlanmış ve tekrarlanan bir müfredat uygulamıyoruz. Çocukların merak ve ilgilerini gözlemiyor ve sonrasında bu merakları geliştirebilecekleri çevreler ile süreci besliyoruz. Bazen bir merak sınıfın tamamı tarafından sahipleniliyor bazen de 3 ya da 5 çocukluk küçük gruplarda farklı meraklar ortaya çıkabiliyor. Merak bir müfredattan ya da çocukların dikkat süresi öngörülerek hazırlanmış bir etkinlikten çok daha güçlü bir etki. Ayrıca “Merak ettiğini öğrenmek, bir çocuk hakkı."

Reggio Emilia Yaklaşımı’nda proje süreci "spagetti" makarnaya benzetiliyor.

Kopmayan, dolanan, ileri geri kıvrılan bir yol bu. Bu yolda çocukların potansiyel gelişim alanında deneyimler yaşamaları için hem sosyal hem fiziksel çevreler yapılandırılıyor. Çocuğun dilleri adını verdiğimiz ifade yollarını geliştirmelerine destek için özelleştirilmiş çevreler tasarlanıyor. Işıklı masa, tepegöz gibi ışıklı/yansımalı düzenekler proje sürecinde birer teknik gelişim köşesi olarak düzenleniyor. Müfredat yok ama çocukların meraklarının peşinden nasıl koşacağımıza ilişkin detaylıca hazırlanan planlar hep var. Sürecin çocuktan kopmaması, öğrenmenin (merak peşinde koşmanın) akran öğrenmesi şeklinde gerçekleşmesi, çocukların deneyimi somutlaması için duyularını aktif olarak kullanmaları, hipotez dediğimiz çıkarımlarda bulunmaları ve en önemlisi bunların hepsinin çocukların oyunları içerisinde gerçekleşmesi projenin en önemli unsurları.